Yarım kalan öykü

Yeni yıla girmemize az bir süre kaldı. Bugün, yarım gün çalışacağımız için birkaç saat sonra herkes evlere dağılacak ve aylar öncesinden yaptıkları planları uygulayacaklar. Bana gelince benimde bir planım var. Gecenin yarısına kadar evdekilerle vakit geçirdikten sonra sabaha kadar eğleneceğimiz bir mekana gideceğimize dair sözleşmemizi, biz de aylar öncesinden yapmıştık arkadaşlarımla. Öğlene kadar bitirmem gereken işleri halletmek için masanın başına oturuyorum. Tüm dosyalar gözümde büyüyor. Bir an önce saatlerin geçmesini beklerken bir yandan da bilgisayarımın açılmasını bekliyorum. Bir anlığına gözümü ofiste dolaştırmaya başlıyorum ve kiminin iş yapar gözükürken bir yandan da telefonla konuştuğuna, kimininse biri onu uyarana kadar tavanı seyrettiğine şahit oluyorum. Hepsi akşamın hayalini kuruyor olacak ki önlerindeki işlerine odaklanamıyorlar. Belki de haklılar. Tüm bir sene boyunca sadece bir günü bekliyorlar o günün de şu an içindeler ve içleri kıpır kıpır. Bilgisayardan iş listeme bakacağım sırada çalan telefonumun sesiyle daha başlayamadığım çalışmama ara veriyorum. Arayan, akşam çıkacağım arkadaşlarımdan Serkan. Akşam ile ilgili bir değişiklik mi var acaba diye düşünürken telefonu açıyorum:

- "Efendim Serkan?"

- "Müdür ne haber!"

- "İyi vallahi ne olsun, ofiste çalışıyorum. Senden ne haber?"

- "İyi bende. Bak, ne diyeceğim sana..."

-"Dinliyorum."

- "Akşama, her zamankinden biraz daha fazla özenli giyin, parfümünü sık."

- "Neden ki?"

-"Seni, çok güzel bir kızla tanıştıracağım."

-Biliyorsun, hiç uğraşamam. Hele ki...

Telefon, birden yüzüme kapanıyor. Bizim Serkan'ın huyudur. Söyleyeceklerini söyler ve söylediklerine karşı, söylenecek sözleri ya dinlemez ya da duymak istemeden telefonu yüzünüze kapatır. Bir yandan Serkan'ın yine ne dolaplar çevirdiğini düşünürken bir yandan da işime dönüp halletmem gerekenleri yapmaya başlıyorum. Bir süre çalışıp iş listemden hatırı sayılır derecede işin üstünü çizdiğim sırada çıkış saatinin yaklaştığını görüyorum. Bir yandan bilgisayarı kapatırken bir yandan da masanın üzerindeki dağınıklıkları topluyorum. Her yeni yıla girerken olduğu gibi herkesin yeni yılını kutladıktan sonra ofisten ayrılıyorum. Caddede yürüyen insanlar bugün daha bir mutlu geliyor gözüme. Nasıl olmasınlar. Erkenden evlerine gidip sevdikleriyle vakit geçirecekler. Öncesinde ise alışverişe gidip canları ne çekerse alacak ve akşam kendilerine enfes bir sofra kuracaklar. Bunu, her günün akşamı yapabilirler ama sanırım bunun pek farkında değiller. Bugün, tüm yıl beklenen bir gün. Dolayısıyla bekleyerek emek verdiler ve haliyle karşılığını da çılgınlar gibi eğlenerek almak istiyorlar. Benim gibi düşünenlere tahammül edilemez bugün zira tatlarını kaçırmaya hiç mi hiç hakkımız da yoktur. Hem benim de bir planım yok mu sanki. Hoş, belki isteyerek yapmadım ama âdet yerini bulsundu her zamanki gibi. Durağa varmama üç beş adım kala, karşıdan gelen otobüsü gördüğüme çok mutlu olarak otobüse binmek için sabırsızca bekleyen kuyruğa katılıyorum. Otobüs durur durmaz bir itiş kakış başlıyor. İnsanlar sanki başka bir otobüs gelmeyecekmiş ve evlerine gidemeyeceklermiş gibi bir telaşla yanıp tutuşuyorlar. Madem birbirinizi itip kakacaktınız, medeni insanlar gibi neden öncesinde sıraya girdiniz diye bağırmamak için kendimi tutmalıydım, öyle de yaptım. Hır gür içerisinde otobüse binebilmeyi başardım.... Evet, başardın. Ve bu hikaye devam etseydi, gecenin ilerleyen saatlerinde hayatının aşkı ile tanışmış olacaktın ve öncesinde aklından birazdan yazacağım satırları geçirdiğin bir an yaşadıktan sonra onunla tanışacaktın ve sonra kim bilir neler olacaktı ki bunu ben dahi bilmiyorum... 

...Bu bir kaçıştı, müzik sesleri ve ışık bombardırmanına sığınılan bir kaçış. Göz gözü görmüyor, sadece yüksek sesle bağıra çağıra eller kollar sallanıyordu. Etrafımda eğlenen kalabalıklar var. Onların içindeyim. İçim durgun, anlayamıyorum. Dışarıdan pek belli olmuyor ya da oluyor. Bana daha çok bir şeylerden kaçıyorlarmış gibi geliyor. Gerçek olan benmişim gibi. Bir insanda neyi aşırı görüyor ve buluyorsanız bilin ki o şeyi bir şeylerin anlamsızlığından kaçmak ve nihayetinde kendini bu anlamsızlıkla boğmaktansa hem kendinden hem anlamsız bulduklarından kaçmak için yapıyor. Arkadaşlarıma aitim ama oldukları yerlere ait değilim gibi hissediyorum. Onlar kendilerinden kaçıyorlar bense kendimi arıyorum. Onlar düşüncelerini bastırıyorlar bense düşüncelerimi serbest bırakıyorum. Onlarla yüzleşmeyi seçiyorum. Belki de yüzüm bu yüzden ifadesiz. Bu yüzden gülücükler saçamıyorum etrafa. Bu yüzden anlaşılamıyorum. Ama ben de eğleniyorum. Çalan müzik kulağa çok hoş geliyor. Sadece bu abartı hareketleri anlayamıyorum. Her kötü giden günün sonunun buralarda bitmesini anlayamıyorum. Kendinden geçercesine içmek, dans etmek; anlamsız figürler, ellerde telefonlar, herkes bir yerlere bir şeyler gösterme telaşında. Burada baş başa eğlenirken bile ne kendileriyle ne de yanlarındakilerle birlikteler. Yalnızlıklarını gidermek, zihinlerindekilerden kaçmak isterken de hep birilerine görünür olmak telaşındalar. Kafa dağıtıyorlar ama kafaları yine de hep başka yerlerde. Çünkü onlar da biliyor ki buraya ait değiller. Dertleri birkaç saatliğine kafa dinlemek değil. Çözüm bu değil. Benim neydi peki çözümüm? Onlar bu yolu seçmişler belli ki. Peki, ben hangi yolu seçtim?  Her bir kadeh onları daha da sarhoş ederken beni daha fazla ayıltıyordu. Birden Serkan yanında güzel mi güzel bir kızla bana doğru yürüyüşe geçti. En az onlar kadar içmiş olmama rağmen en ufak bir sarhoşluk belirtisi göstermiyordum.......


2 Yorumlar

  1. Daha ilk cümlede insanı kendine çeken müthiş bir öykü olmuş. Nasıl bitti, hiç anlamadım. Su gibi akıp gitti cümleler. Ayrıca şöyle bir his de oluştu bende. Sanki yaşanmışları da kaleme almışsınız gibi. Devamı olursa okumayı çok isterim.
    Beyninize, kaleminize sağlık olsun.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar. Öncelikle çok teşekkür ederim. Bu öykü adından da anlaşılacağı gibi yarım kalan bir öyküm. İnstagramdan duyurusunu yapmıştım. İstediğim tarihe yetiştiremeyeceğimi anlayınca hayatta bir çok şey yarım kalıyor bu da benim yarım kalan öyküm olsun diyerek paylaşmak istedim🙂 devam ettirirmiyim bilmiyorum.. Selam ve sevgilerimle👋

      Sil

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski