Kitaplar ve arkadaşlar



Çok önceleri, henüz bir blogum yokken yazıya geçirdiğim düşüncelerim. Muhtemelen o zamanlarda yaşadığım bir duruma sitem ettiğimden böyle bir şey yazmışım. Yıl 2015. Bugün baktığımda halâ aynı düşünceleri paylaşıyor olduğum için sizlerle de paylaşmak istedim... 

1 saat kitap okuduğumuzu düşünelim ve 1 saatte bir arkadaş ortamında oturup sohbet ettiğimizi düşünelim. Öyle bir an olur ki o kitabın 1 saatte size yaptığı katkı, o arkadaş ortamından çok çok ileri olabilir. (Genelde olan budur.) Ama öyle bir insanlarla karşılaşırsınız ki veya onları dost, arkadaş edinmişsinizdir ki bir kitabın size 2 saat sonrasında 200.sayfa da vereceği bir bilgiyi o dost, arkadaş 5 dakikada verebilir. Şüphesiz iyi kitaplara ulaşmak, iyi insanlara ulaşmaktan daha kolaydır."İyi kitaplar okumak, geçmiş yüzyılların en iyi insanlarıyla sohbet etmek gibidir." demiştir Descartes. Eğer, kitaplarla vakit geçiren insanlar anlaşılamıyorsa, bu söz anlaşılmalarına biraz yardımcı olur diye düşünüyorum. Kitaplardan bir düşünce kazanıyoruz, bir fikir ediniyoruz. Bakış açımızı geliştiriyoruz. 

Genelde arkadaş gruplarıyla bir araya gelindiği zaman konuşulan konular bellidir. Goy goy, futbol, siyaset, dedikodu vs. Yine de bu demek değildir ki her zaman böyledir, hayır değildir ama genelde böyle oluyor.Yani kötü kitap(göreceli) iyi ortam, iyi kitap kötü ortam. Bunların ikisi dengelenebilir ama genelde günümüzde kitaplara kaçışın sebebinin ben sohbet ortamlarımızın, arkadaş gruplarımızın vasatlığı olduğunu düşünüyorum. Ama bu demek değildir ki hiç diğer tarafa vakit harcamayalım. Tabii ki de insanın kafasını da dağıtması gerekir. Kimi zaman boş konuşmalara da ihtiyaç duyabilir. Bunu, insan dengeler. Ama genel anlamda kâr zarar hesabı yaptığınız zaman, kitaplar azımsanamayacak derecede insana katkı sunan nesnelerdir. Bu, sosyal ilişkileri bozan bir durum olarak görülmemelidir. Eğer böyle yorumlayanlar varsa bilmelidirler ki herkesin bir hayatı ve bu hayat içerisinde yapmak istedikleri, olmak istedikleri bir takım şeyler vardır. İnsan, kitaplar ve arkadaşlar arasında hangisine ne kadar vakit ayıracağının dengesini kurabilir. Eğer kişinin kurduğu bu denge, o kişinin çevresi tarafından hoş karşılanmayıp, kişi asosyal vs. gibi bir takım kavramlarla ifade edilmeye, etiketlenmeye başlanıyorsa bu, bunu yapan kişi veya kişilerin bakış açısı ve dar görüşlülüğü ile alakalı bir durum(dur) olabilir. Gerçekten dünya hayatındaki vaktimiz çok kısıtlıdır ve bunu çok iyi değerlendirmemiz gerekmektedir. Zaman yönetimi yaparken dikkat etmemiz gereken şeyler, hayattaki isteklerimize ulaşırken nelere ne kadar vakit ayırmamız gerektiğinin planlanmasını yapmaktır. Okunacak, gezilecek, dinlenecek ve yapılacak o kadar çok şey vardır ki inanın bunlar içerisinde goy goya, dedikoduya hiç vakit yoktur. Bunların vaktimizden çaldığı zamanın farkında olabilseydik ve bu vaktin hesaplaması bir süre sonra bizim önümüze çıkarılabilseydi inanın çok fazla üzülürdük. O yüzden sosyalleşmek önemlidir ama doğru yerde, doğru zamanda ve doğru kişilerle bu gerçekleşmelidir. Sosyalleşmek, tiyatroya gitmektir ama bir kafede oturup saatlerce goy goy ile vakit geçirmek asla değildir. Bu sosyalleşmek değil aksine vakit öldürmektir. Çünkü sosyalleşmenin insana bir şeyler katması gerekir/gerekmelidir. Örneğin bugün bilgisayar başında saatlerce oturup oyun oynayan bir kişiye, biz genelde asosyal deriz ama aynı kişi saatlerce bir kafede oturunca bu kişiye sosyal diyorsak bence burada bir sıkıntı vardır. Çünkü bilgisayar başında oturmakla kafede oturmanın arasında kişiye fayda sağlama ve katkı sunma açısından pekte bir fark olmasa gerek. Ama biri olumsuz bir anlam uyandırırken kullandığımız asosyal tanımı gereği diğeri ise olumlu bir anlam uyandırıyor. Halbuki netice olarak ikisi de aynı oranda faydasız görülebilir. Buradaki sorun sosyalleşmeden ve asosyallikten ne anladığımız ile alakalıdır. Bana göre hayattaki en değerli şey olan zamanımızı, sosyalleşirken bize değer katan, bizi dünümüzden farklı kılan bir şey için harcıyorsak buna sosyallik hali, bunun tam tersine ise asosyallik hali derim. Diğer taraftan örneğin daha fazla kütüphanelerde veya evinde vakit geçiren bir insanın vaktini ne ile geçirdiği önemlidir. Eğer kişi evinde kendi kişisel gelişimi ile ilgili uğraşlarda bulunuyorsa eğitimi ile ilgili şeylerle meşgul oluyorsa ve diğer şeylerden(takılma, gırgır, tozmak vb.) daha fazla buna vakit ayırıyorsa bu kişi asosyal olarak tanımlanabilir mi? Yahut bir kişi bütün gün dışarılarda geziyorsa o kafe senin bu cadde benim bir hayat sürüyor, zaman dilimini hiç göze almayıp bir gün geçiriyorsa bu kişiye ne kadar sosyal bir kişilik denilebilir?

Bazı kişiler için tüm bunlar oldukça anlamsız gelebilir. Bunun sebebini kişi kendinde aramalıdır. Kendisinin hayata bakış açısıyla, hayatı yorumlayışı ve yaşayışıyla ilgili şeylerdir bunlar. Eğer kitaplarla geçirilen zaman değersiz ve önemsiz şeyler gibi geliyorsa kişiye bir dakika düşünmeye vakit ayırabiliyorsa eğer kendi yaşantısını bir gözden geçirmesi gerekir. Mukayese edildiğinde görülecektir ki o değersiz ve önemsiz gördüğü yaşantı faydalı; insana değer katan ve insanı biraz daha insan olma yolunda ilerleten, aynı zamanda okurken sadece önündeki kitabı okumakla kalmaz insan, kendini de çevresini ve evreni de okumaya başlar, tüm yaşamına bakışı değişir ve tüm bunlara daha farklı açılardan bakabilmeyi sağlayan yaşantının farkına varır. Kendisinin ki ise sadece vakit öldüren, hoş vakit geçirmesini sağlayan ve eline bir şey geçmeyen bir yaşantıdır. Ben değişmedikçe siz değişmedikçe içinde bulunduğumuz toplum değişmeyecektir. Hiç bir şey yapmadan en çok sevdiğimiz şeylerden biri olan eleştirmeyi bir kenara bırakıp bir şeylerin değişmesini istiyorsak eğer, buna önce kendimizden sonra da yavaş yavaş çevremizden başlamalıyız.Ve bu değişime giden yolda kitaplardan geçmek zorundadır...

2 Yorumlar

  1. Çok iyi, ufuk açıcı bir yazı olmuş, tebrik ederim. İşte vaktini değerlendirmesini bilen bir kişinin kaleminden akanlar, bu başlığın altını ne de güzel doldurmuş ki yazar amacına hakkını vererek ulaşmış. Kaleminize kuvvet...

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski