Kavramlar

 

İyi, güzel, çirkin gibi kavramlar nedir biliyor musunuz? Bunlar, tamamen kendi ön kabullerimiz, yaşayışımız, çevremiz, kültürümüz. Bize, 'olması gereken bu' şeklinde sunumların ve bizim o sunumları kabullenişimizin yansımalarıdır. Bu yüzden de tek bir iyi, tek bir güzel tek bir doğru yoktur. Çünkü tek tip bir toplum ve o toplumun içerisinde yaşanan tek tip bir kültür de yoktur. Birinin iyisine, birinin doğrusuna karşı çıkarken aslında kendinize benzemediği için ve kendinizin olanı tek ve olması gereken olarak gördüğünüz için karşı çıkıyor ve herkesin onu kabul etmesini bekliyorsunuz. Sonra da ayrışmalar, kutuplaşmalar, kavgalar başlıyor. Saygı yok, tahammül yok. Bunların ne olduğuna dair bir düşünce de yok. Sadece adı var. Hayat pratiğinde, saygıyı ve tahammülü ancak senden güçlü olana gösterme var. Menfaatler, değerlerin(iyinizin,doğrunuzun,) önüne geçtiğinde-ki o zaman bu değerler sadece bir konfor alanı olmuş oluyor ve samimiyetsizce dışlanmaktan gelen korkudan dolayı giyilen bir maske, sığınılan bir limana benziyor-insanca davranabiliyoruz.Demek ki insan istese bunu yapabilmekte fakat biz hayatı az çaba ve çok kazanç üzerine kurulu yaşıyoruz. Saygı ve tahammül zordur. Karşındakini anlamak için çaba gerektirir, empati yeteneği gerektirir. Mağaranın dışını da gezmeyi gerektirir. Ve tabiki mağarının dışındakileri düşman olarak görmemeyi gerektirir. Dinlemek, düşünmek, anlamaya çalışmak, her biri zahmetli iştir bunların. Zahmete katlanmayanlar kendilerini grupların, sloganların gölgesinde var ederler. O gölge üstlerinden kalktığında rahatsızlık duyarlar ve saldırganlaşırlar... Uygun görmediğiniz o şeyler her ne ise o şeylerin uygun görüldüğü çevrelerde doğup büyüseydiniz o şeyler sizin normaliniz olacaktı. Bizim gibi olmayana bu gözle baktığımızda iletişimimizde çok şeyler değişecektir. Çok şeylerin değişmesi birilerinin işine gelmediği müddetçe, birilerinin normali toplumun normaliymiş gibi görülmeye devam edecektir.