Zaruret



Kirli oyunların gölgesinde 

Masumların sessiz çığlıkları

Görmüyor dünyanın gözü 

Başka türlü görmek isteğinden 

Şaşı olmuş şaşırmış hepsi 

İşlerine gelmediğinden

Tek dişleri kalmıştı o da çürüdü
Akif'ten beri hep aynı yolu yürüdü

Olup biten zulümler
Devam eden hüzünler
Kayıp giden bedenler
Nasır tutan vicdanlar
Duyulmayan çığlıklar
Yaşlı gözler
Çocuklar eşler
Karşılarında kalleşler

Haklı haksız kime göre

Çıkarlarınız kurusun içinizde

Güce göre hepsi ya neye göre

İnsanlığınız rengine göre
Merhametiniz coğrafyaya göre
Bin bir yüzsüzlüğünüz gereğince
Tüküremez olduk yüzünüze

Tepişenler tepişirken tepede
Ezilenler hep ezilen her yerde

Gözyaşlarıyla yıkanan toprak
Çamur oldu bulaştı ellerine
Saklasalar da artık nafile
Su utanır temizlemeye

Zaman şahit Tarih şahit
Nasıl gösterilir haksız haklı
İki yüzlülerin zamanı

Duyulmasa da sesin gürce
Gürle vicdanın sesiyle

Zaruretti dökmem içimi
Kelimeler yetmez bilirim
Kalem kağıda sarıldım yine
Elden bir şey gelmez bilirim
Evren ne kadar daha dayanır
Zalimin dinmeyen zulmüne
Dünya ne kadar daha döner
Mazlumların hürmetine...




2 Yorumlar

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski